Beyin göçü: Üniversite mezunları neden yurtdışında?
Türkiye’de beyin göçüne ilişkin son yıllarda yapılan araştırmalar ve veriler, genç ve eğitimli bireylerin yurtdışına göç eğiliminde belirgin bir artış olduğunu gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı “2021-2023 Yükseköğretim Beyin Göçü İstatistikleri” de bu eğilimin boyutlarını ortaya koydu.
Üniversite mezunlarının yüzde 2’si gitti
TÜİK verilerine göre Türkiye’de lisans mezunlarının (açık ve uzaktan eğitim hariç) beyin göçü oranı 2015’te yüzde 1,6 iken, 2023’te yüzde 2’ye çıktı. Beyin göçü oranı kadınlarda yüzde 1,6, erkeklerde yüzde 2,4 oldu.
TÜİK’in 2023 verileri 2008-2017 arasında mezun olan gençlerin 2023’te yurtdışında ikamet etme durumlarını kapsıyor. Veriler 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılında üniversiteden mezun olup da yurtdışına giden gençler hakkında bilgi sunmuyor.
TÜİK’in daha önce açıkladığı göç verilerine göre ise Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2022’de yüzde 62,3 artarak 466 bin 914 olmuştu. Göç edenlerin yüzde 12,2’sini 24-29 yaş grubu oluştururken bunu yüzde 11,7 ile 20-24 ve yüzde 11,3 ile 30-34 yaş grubu izliyordu.
49 bine yakın mezun artık yurtdışında
TÜİK’in Yükseköğretim Beyin Göçü İstatistikleri’nin hangi yaş grubunu kapsadığı kamuoyuna açıklanmadı. Kaç gencin yurtdışında olduğuna dair rakamlar da kurum tarafından paylaşılmadı.
Ancak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kayıtlarına göre 2008-2017 arasında Türkiye’deki bir üniversiteden lisans düzeyinde mezun olanların (açık öğretim ve uzaktan eğitim hariç) sayısı toplam 2 milyon 442 bin 39 kişiyi buluyor. Buna göre yüzde 2’lik beyin göçü oranı 48 bin 841 kişiye denk geliyor.
TÜİK’in 2007-2016 yıllarında mezun olanları kapsayan 2022 verilerine göre ise 47 bin 602 üniversite mezunu yurt dışına gitti. Buna göre beyin göçü 2023’te 2022’ye kıyasla arttı.
İstanbul Politikalar Merkezi’nin 2020 raporunda Türkiye’den göç eden bireylerin yüzde 59’unun yüksek öğrenim görmüş olduğu belirtiliyordu.
Universum Global’in Araştırması’na (2021) göre ise Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin yaklaşık yüzde 76’sı kariyerleri için yurtdışına gitmeyi düşünüyordu.
Mühendisler neden Türkiye’den Almanya’ya göç ediyor?
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
En çok genetik uzmanları ve mühendisler gitti
TÜİK’in son verileri ise beyin göçünün en çok yaşandığı eğitim ve öğretim alanlarının, bilişim ve iletişim teknolojileri (yüzde 6,8); mühendislik, imalat ve inşaat (yüzde 4,4); doğa bilimleri, matematik ve istatistik (yüzde 2,6) olduğunu gösteriyor.
TÜİK’e göre 2008-2017 arasında moleküler biyoloji ve genetik mezunlarının yüzde 17,9’u, biyomühendislik mezunlarının yüzde 10,2’si, işletme mühendisliği mezunlarının yüzde 9,8’i, elektronik mühendisliği mezunlarının yüzde 9,1’i, matematik mühendisliği mezunlarının yüzde 8,9’u ve bilgisayar mühendisliği mezunlarının yüzde 8,4’ü yurtdışına gitti.
ABD ve Almanya tercihlerde ilk sırada
Verilere göre göç etmek için tercih edilen ilk beş ülke ABD (yüzde 21,4), Almanya (yüzde 17,5), Birleşik Krallık (yüzde 11,2), Hollanda (yüzde 6,9) ve Kanada (yüzde 4,9) diye sıralanıyor.
Kanada’yı sırasıyla Avustralya, Fransa, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuzey Kıbrıs, Belçika, Polonya, İsveç, İspanya ve İrlanda izliyor. İtalya, Çekya ve Finlandiya’nın yanı sıra Rusya Federasyonu’na giden gençler de var.
ABD ve Kanada’ya en fazla işletme mezunları göç ederken, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda’yı tercih eden mezunlar en fazla bilgisayar mühendisliği bölümünden.
Her beş gençten biri işsiz
Resmi verilere göre Türkiye’de 15-24 yaş grubunda işsizlik oranı Temmuz itibarıyla yüzde 19,5. Genç işsizlik oranı 2008’den 2010’a kadar yüzde 25-30 civarında seyrederken, 2010’dan bu yana yüzde 19-21 civarında kalmayı sürdürüyor.
DW Türkçe’ye konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Narlı’ya göre beyin göçünü etkileyen ekonomik nedenlerin başında işsizlik ve düşük maaşlar geliyor. Özellikle üniversite mezunu gençler için iş olanaklarının sınırlı olması göçü tetikleyen faktörlerden biri.
Türkiye’deki ortalama maaşların Batı Avrupa, ABD ve Kanada’ya göre oldukça düşük olduğunu vurgulayan Narlı, “O yüzden gençler kendi alanlarında daha tatmin edici maaşlarla çalışabilecekleri Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine yöneliyorlar” diyor.
Türkiye’de gençler arasındaki beyin göçü eğilimlerinin sosyo-kültürel nedenleri üzerine çalışmaları bulunan Narlı, ekonomik istikrarsızlık ve enflasyonun da insanlarda bir belirsizlik duygusu oluşturduğuna dikkat çekiyor:
“Ve aldığı maaşın sürekli olarak eriyeceğini, birikim yapamayacağını düşünüyor.”
“Sosyal kısıtlamalar da etkili”
Bilim alanında çalışanlar için de Türkiye’de imkanların kısıtlı olduğunu, genç girişimcilerin, inovatif fikirlerini hayata geçirmek için yeterli yatırım ve destek bulamadıklarını söylediklerini ifade eden Narlı, ekonomik nedenlerin yanı sıra kültürel sebeplere de işaret ediyor.
Türkiye’de çok sayıda gencin birtakım kültürel, sosyal kısıtlamalarla karşılaştığı algısına sahip olduğunu anlatan Profesör Narlı, “Bu da gençleri yurt dışında çalışmaya iten faktörlerden. YÖK verilerine baktığımız zaman da son 5 yılda 10 binden fazla akademisyenin Türkiye’den ayrıldığını görüyoruz. Bunlar genelde daha genç yaş grupları” diye konuşuyor.
Üniversite mezunlarının yanı sıra yurt dışında daha kaliteli eğitim alacağını düşündüğü için Batı Avrupa ve ABD’ye giden çok sayıda lise mezunu öğrenci de olduğunu dile getiren Narlı, “En parlak öğrenciler üniversite okumak için yurtdışına gitti” diyor.
Narlı, 2022’de Türkiye’den yurt dışına göç eden nüfusun yüzde 42’sinin ise 20-34 yaş grubunda bulunduğunu belirterek, bunların büyük kısmının yüksek eğitimli ve üniversite mezunu olduğu bilgisini veriyor.
Demokratik haklara dönük endişeler
Türkiye’deki siyasi atmosfer, özellikle ifade özgürlüğü ve demokratik haklara ilişkin endişeler de beyin göçünün en önemli nedenlerinden biri.
Türkiye, ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un 2023 Özgürlük Endeksi’ne göre “Özgür Olmayan” ülkeler kategorisinde.
İsveç merkezli International IDEA’nın 2023 raporunda hukukun üstünlüğü alanında 173 ülke arasında 148’inci olan Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2023 Basın Özgürlüğü Endeksi’nde de 180 ülke arasında 165’inci sırada.
DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya, 2000’li yılların aslında Türkiye’nin beyin göçü aldığı yıllar olduğunu belirterek, bu insanların demokratikleşme ve Avrupa entegrasyonu etkisiyle Türkiye’de yaşamayı tercih ettiğini söylüyor.
“Gezi olayları kırılma noktası oldu”
2010’lu yılların ise özellikle 2013 Gezi olayları ile bir kırılmaya uğradığını, bu kırılmanın 2016’daki darbe girişimi ile birlikte daha net bir şekilde kendisini gösterdiğini ifade eden Kaya’ya göre 2000’li yıllarla 2010 sonrasını bu anlamda birbirinden ayırmak gerekiyor.
Türkiye’nin 2010’lu, 2020’li yıllarda neden beyin göçü veren bir ülke haline dönüştüğüne ilişkin Kaya, “Birincisi, daha demokratik bir ortamda yetiştikleri için daha özgür ortamları seçme arayışına giriyorlar. İkinci neden ise ekonomik koşullar. Ama asıl önemlisi Türkiye’de siyasetin yaşadığı gerilimler, toplumsal ve siyasal kutuplaşma, İslamileşme, otoriterleşme” diye ekliyor.
Son yıllarda artan politik belirsizliklerin gençlerin yurtdışına göç kararları üzerindeki etkisine dair çalışmaları olan Kaya, “Nefes aldıran birtakım noktalar oldu. 2019 yerel seçimleri, geçtiğimiz sene yapılan yerel seçimler gibi. Ama ona rağmen merkezi siyasetin insanlar üzerindeki kurduğu baskı ve tahakküm ve özellikle de İslamileşme ve yaşam tarzına olan müdahaleler, bu insanların daha demokratik, daha liberal ortamlara gitme arzularını tetikliyor” ifadelerini kullanıyor.
Tersine beyin göçü nasıl mümkün olur?
Prof. Dr. Ayhan Kaya’ya göre Çalışma Bakanlığı, TÜBİTAK ve YÖK’ün 2000’lerde beyin göçünü tersine çevirmek ve yurtdışından beyin göçü sağlamak için yürüttüğü çalışmalar, 2000’li yıllarda belli ölçüde başarılı olsa da 2010’lu yıllardan sonra başarıya ulaşmadı.
Türkiye’nin Batı’dan beyin göçü almak hedefiyle sağladığı burs imkanlarından ise Afrika, Pakistan, Bangladeş gibi coğrafyalardan gelen öğrencilerin faydalandığına işaret eden Kaya’ya göre bu da Türkiye’deki yaşam tarzının ne tür coğrafyalarda yaşayan insanlar tarafından tercih edildiğine dair ipucu veriyor.
Kaya, Türkiye’den yurtdışına giden gençler konusunda ise kötümser değil. “Türkiye’de siyaseten bir değişim olduğunda, yeniden Avrupa Birliği entegrasyon süreci canlandığında, bu insanların ülkelerine dönüp hayatlarını buradan devam ettireceklerini söylemek mümkün” diyen Kaya, ekliyor: “Ancak bunun için tabii doğru politikaları üretmek gerekiyor.”
Mart ayında CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, beyin göçünün engellenmesi ve geri dönüşün sağlanmasına yönelik yapılan çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a soru önergesi vermiş, ancak Bakan Işıkhan önergeyi yanıtlamamıştı.
DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?