Haber

Kılıçdaroğlu, Şiddetin Kabul Edilemez Olduğunu Vurguladı

ESKİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde önce darbedilip sonra bacağından vurulan CHP üyesi Şerafettin Bahadır’ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, “Bir belediye başkanımızın kazanması, arkasından yapılan sevinç gösterilerini olağan karşılamak lazım. Bir insana şiddet uygulamak, onun ölümüne yol açacak dozda şiddeti büyütmek asla doğru değildir” dedi.

CHP üyesi Şerafettin Bahadır’ın otomobili Pınarbaşı’nın önceki dönem MHP’li belediye başkanı Menduh Uzunluoğlu’nun kardeşi Ejder ve yeğeni Mehmet Uzunluoğlu tarafından durduruldu. Darbedilen Bahadır ardından tabancayla ayağından vuruldu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bahadır, sağlık ekiplerince Pınarbaşı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İlk müdahalesi yapılan Şerafettin Bahadır, Kayseri Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Olayın ardından Ejder ve Mehmet Uzunluoğlu gözaltına alındı. 2 şüpheli, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak, cezaevine konuldu.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tedavisi devam eden Bahadır’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Siyaseti hep iyilikte yarışma alanı olarak gördük. Benim düşüncem hep böyleydi ve hep böyle olmaya özen gösterdim. Siyasette şiddet olmamalı. Bir belediye başkanımızın kazanması, arkasından yapılan sevinç gösterilerini olağan karşılamak lazım. Şiddet olması hatta insanın ölümüne yol açacak dozda bir şiddeti asla kabul etmek mümkün değildir. Şerafettin Bey’i ziyaret ettim. Sağ olsun doktorlar ve bütün ekipleri gerekli özeni göstermişler. İyi durumda. Biraz daha yatacak ama iyi durumda olması bizim en büyük tesellimiz. Hayatını kaybetseydi bu gerçekten de büyük bir dram olacaktı. Akıl tutulması gibi bir şey. Bir insana şiddet uygulamak, onun ölümüne yol açacak dozda şiddeti büyütmek asla doğru değildir” diye konuştu.

SHP İDDİALARINA YANIT

Kılıçdaroğlu, Sosyal Demokrat Halkçı Partinin (SHP) kuruluşuna destek verdiği iddialarına ilişkin ise “Öyle bir şey yok. Bunların hepsi asparagas haberler” dedi.

‘HÜKÜMETİN SURİYELİLERİ KENDİ ÜLKELERİNE DÖNDÜRMESİ EN BÜYÜK ARZUMUZDUR’

Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacılar konusunda sorulan soruyu ise “Suriyelilerin Türkiye’ye yoğun olarak gelmesi en çok beni rahatsız etmiştir. Genel başkanlık yaptığım dönemde de bütün Suriyeli kardeşlerimizi 2 yıl içinde kendi ülkelerine göndereceğime dair söz verdim. Ama Suriyelileri kendi ülkelerine gönderirken Türkiye’nin saygınlığını koruyarak, insan onurunu koruyarak, onları göndereceğimizi söylemiştim. Burada iç çatışmalara yol açılması, Suriyelilere karşı şiddet uygulanması, Türkiye’nin itibarına darbe vurur. Türkiye’nin saygınlığına darbe vurur. Bu açıdan onu doğru bulmuyorum. Tam tersine hükümetin bu konuda izleyeceği tutarlı politikalarla Suriyelileri kendi ülkelerine döndürmesi en büyük arzumuzdur” diyerek yanıtladı.

‘ENFLASYON RAKAKMLARINI VATANDAŞLARIMIZ PAZARA GİTTİĞİNDE GÖRÜYOR’

TÜİK’in açıkladığı verilerin sorulması üzerine Kılıçdaroğluı, “TÜİK’in önüne giden ilk genel başkanım. Özellikle emeklilere, işçilere, memurlara, ücretle geçinenlere yapılan haksızlıkları TÜİK’in önünde dillendiren bir genel başkanım. TÜİK’in yaptıklarını asla doğru bulmuyoruz. Peki diyeceksiniz ki ‘kırılma nereden başladı?’ Kırılma, TÜİK’in başkanını Cumhurbaşkanı arzu ettiği zaman değiştirir diye bir kanun hükmünde kararnameyle elinden aldılar. TÜİK’in başkanı her an, her sabah ve her gün görevden alınabilecek bir pozisyona düştü. Dolayısıyla bu doru değildir. TÜİK saraydan gelen talimatlara göre karar alan, enflasyon rakamlarını bu çerçevede kamuoyu ile paylaşan bir kuruma dönüştü. İtibarı olmayan, saygınlığı olmayan kuruma dönüştü. Enflasyon rakamlarını zaten vatandaşlarımız pazara gittiği zaman görüyor. Alışveriş yaptığı zaman görüyor. TÜİK ne derse desin hayatın gerçeğini değiştiremez. Hayatın gerçeği yaşanan enflasyondur. Bu enflasyon karşısında da TÜİK’in yanlış bilgiyi kamuoyuna dayatmasıdır. Yanlış bilgiden yola çıkarak emeklinin, memurun ve asgari ücretinin maaşını düşük tutuyorsunuz. Dolayısıyla alt gelir grupları süratle ekonomik olarak kan kaybediyor” yanıtını verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu